Kalıplaşmış Yargılar

yargılar

Kalıplaşmış Yargılar

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği asırlardır süregelen toplumsal bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. En basitinden renkler üzerinde bile toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin izleri gözler önüne serilmektedir. Üstlendikleri anlamlar nedeniyle pembe renk kadınlara, mavi ise erkeklere hitap etmiştir. Pembe; nazikliği ve duygusallığı içerdiği için kadına yönlendirilirken, mavi ise özgürlüğü ve gücü ile bağdaştırıldığından erkeğe yönlendirilmiştir. Unutulmamalıdır ki renkler masumdur, renkleri bu hale getiren ise kalıplaşmış yargılardır. Renklerin toplumsal kalıpları olmaz! Eski kimliklerimizin renklerine baktığımızda kadınlarınkinin pembe, erkeklerinkinin ise mavi olduğu gözükmektedir. Bu durumun yeni kimlik kartları ile düzenlenmesi toplumsal cinsiyet eşitliği adına olumlu bir gelişme olmuştur. Bu olgu sadece renkler üzerinde değil toplumsal her alanda karşımıza çıkmaktadır. Kalıplaşmış toplumsal yargılar içerisinde kadınlar ev işleri ile ilgilenen, çocuğa bakan, her konuda alttan alan, eşine bağlı bir yapıda karşımıza çıkarken erkekler ise eve ekmek getiren güç sembolü bir figür olarak karşılanmaktadır. Bu kalıplaşmış yargılara ek olarak yıllardır süregelen söylemler de bu yargıları etkilemektedir. Erkek dediğin ağlamaz, kızını dövmeyen dizini döver, erkek dediğinin masaya yumruğunu vurur, kızlar siyasetten ne anlar, erkek gücü ile kadın gücü bir olur mu hiç, kızım sahibin var sansınlar, oğlum sen de az kılıbık değilsin gibi söylemler yüzyıllardır devam etmektedir. Peki bu söylemleri duyduğumuz halde kulaklarımızı kapatmaya devam mı edeceğiz? Abartılıyor ya deyip hafifletecek miyiz? Yoksa aslında erkeklerin de kadınların da duyguları olduğunu kabul edip iş birliği ile her şeyi birlikte yapabileceklerinin farkına mı varacağız? En önemlisi de artık şu kalıplaşmış yargıları yıkabilmek için harekete geçecek miyiz? Tabiri caizse at gözlüğü ile bakmak yerine harekete geçtiğimiz vakit işte o zaman anlayacağız toplumsal yargıların ne kadar saçma ve yanlış olduklarını. Onun için sen de harekete geç ve toplumsal yargıların yıkılmasına katkıda bulun. Çünkü yıkılan her bir yargı güzel bir dünya için bir adım demek!

Yazar: Yasemin Kasnak

Follow us on Social Media