Günlük hayatın hareketliliğine ayak uydurmak bir nevi hepimiz için şart oldu. Ebeveynlerin işe gittiği, aynı zamanda çocukların okula gittiği günler, teknolojinin var olduğu evler, büyükşehirler… Hepsi günlük hayatımızın bir rutini aslında. Bunun sonucunda, telaşlı ve yorgun, aynı zamanda hayattan zevk almayan ebeveynler ve çocuklar ortaya çıkıyor.

Çocuklar bu koşuşturmanın her anında mevcut aslında, fakat bu koşuşturmanın içinde “anda” kalamıyorlar. Nefes aldıklarını, yaşadıklarını hissetmedikleri bir ortama düşüveriyorlar adeta. Onlar da ebeveynleri gibi bir koşuşturmacanın içerisinde olmaya mahkûm hale geliyorlar. Aslında bizim en büyük amacımız, çocuğa her anını fark ettirmek ve onları bu yönde büyütmek olmalıdır.

Evet, bu büyük bir sorun olabilir. Fakat emin olun yapabileceğimiz birçok şey var. Peki ama çocuğumuza farkındalığının arttığı bir ortamı nasıl sağlayabiliriz?

1. Çocuğunuzun etraftaki sesleri fark etmesini ve ses bitene kadar onu dinlemesini sağlayabilirsiniz.
2. Çocuğunuzun bir oyuncağıyla birlikte nefes almasını destekleyebilirsiniz. Böylece çocuğunuz nefesine odaklanacaktır.
3. Çocuğunuzla yaptığınız yürüyüşleri, etrafınızdaki seslere odaklanarak yapabilirsiniz.
4. Yaşanılan güzel şeyler üstüne minnettarlık çalışması yapabilirsiniz.
5. Çocuğunuzla bir zihin küresi oluşturabilirsiniz. Böylece çocuğunuz güçlü duygularıyla daha kolay baş edebilir. Çocuğunuzun güçlü duyguları olduğunu gözlemlediğiniz zaman bir kar küresini birlikte izleyebilirsiniz.

Öncelikle yukarıda verdiğim maddeleri uygulamak ve bunları bir rutin haline dönüştürmek çok önemli. Peki biz bunları uygularsak çocuğumuzda ne gibi değişimler olacak?

• Çocuğunuzun kaygıları azalır.
• Çocuğunuzun dikkat becerisi artar.
• Duygularını kontrol etme becerisi gelişir.
• Farkındalık çalışmalarını çocuğuyla birlikte yapan ebeveynlerde ise olumlu yönler ortaya çıkar.

Yazar: Yasemin Vural