Etken İlgi
“Bize çiçekleri sevdiğini söyleyen bir kadının, çiçekleri sulamayı unuttuğunu görürsek, onun çiçek ‘sevgisi ‘ne inanmayız. Sevgi, sevdiğimiz şeyin büyümesi ve yaşaması için gösterdiğimiz ‘etken ilgi’dir.” demiştir Erich Fromm.
Önce kendimizi sevmemiz, kendimize şefkatli ve affedici olmamız söylenir. Kendini seven insan, başkalarına karşı da daha sevgi dolu olabilir. Kendini tanır ve kendine karşı daha affedici olması ile olumsuzluklarla başederken kendini suçlamak yerine kendi potansiyeliyle mücadele eder.
Kendini sevmek, kendine hayran olmaktan farklıdır. Hayran olmakta kendini başkalarından üstün görmeyi içerebilir. Kendini sevmek ise kişinin sahip olduğu fiziksel, psikolojik ve sosyal özelliklerinden memnun olma halidir ve bunların kendisini üstün yapmadığının bilinmesidir.
O halde “etken ilgi” yi en çok kendimize göstermemiz gerekmez mi? “Gerçek sevgi üreticiliğin sergilenmesi, ilginin, saygının, sorumluluğun ve bilginin ifadesidir. Sevgi bir başkası tarafından etkilenme anlamında bir ‘etki’ değildir. Kökleri insanın sevebilme yetisine uzanan, sevilen insanın gelişip, mutlu olması için harcanan çabadır.” der Fromm.
Rengarenk çiçekler gibi düşünün kendinizi ne kadar besler, ihtiyacı olanı verir, olumsuzluklardan korursanız o kadar açar ve kendi ışığını yayar. Kendi renkleriyle etrafınıda donatır. İşte eğer kendinizi sevmek gelişip mutlu olmak için harcanan çabaysa, siz kendiniz için ne kadar çaba harcıyorsunuz?